Üreme organlarında görülen enfeksiyonlar
Üreme organlarında görülen enfeksiyonlar gebe kalmayı veya elde edilen gebeliğin sağlıklı devam etmesini engelleyebilir. Gebe kalmadan önce anne adaylarının bu enfeksiyonlar açısından kontrol edilmesi gerekir.
- Mantar : Mantar enfeksiyonlarına daha çok uzun süreli antibiyotik kullanımı sonrası, şeker hastalığında ve gebelik esnasında sıkça rastlanılır. Mantar enfeksiyonları vajinanın ideal ortamını bozarak hem spermlerin canlı kalma süresini azaltırlar, hem de spermlere tutunarak hareketliliğini bozarlar. Bu gün için mantar enfeksiyonları antifungal (mantar önleyici) adı verilen ilaç grubu ile kolaylıkla tedavi edilebilmektedir.
- Klamidya enfeksiyonu : Çok yaygın olarak görülen bu enfeksiyon kadın ve erkeklerde herhangi bir yakınmaya neden olmayabilir. Tespit edildiğinde antibiyotikler ile kolaylıkla tedavi edilebilen bu enfeksiyon yeni doğanda ciddi göz enfeksiyonlarına ve zatürreye neden olabilir. Klamidya enfeksiyonlarına neden olan mikroorganizma cinsel temas dışında havuzlardan, saunalardan bulaşarak rahim ağzına yerleşir. Klamidya, yumurtalık kanallarında tıkanıklıklara neden olarak infertiliteye ve dış gebeliğe de yol açabilmektedir.
- Gonore (Bel Soğukluğu) : Cinsel temas yolu ile bulaşan bu mikroorganizma vajinal akıntı, karın ağrısı ve ateşe neden olabilir. Mikroorganizma kana karışarak eklem ağrılarına, deri döküntülerine ve menenjit gibi ağır tablolara da yol açabilir. Gebelik sırasında alındığında yayılarak ağır enfeksiyonlara neden olur. Erken doğum, bebekte gelişme geriliği ve doğum sırasında bulaşarak körlüğe, menenjite ve eklem iltihabına yol açabilir. Doğum sonrasında yeni doğanların gözlerine gümüş nitrat solüsyonu damlatılarak göz enfeksiyonları engellenir.
- Sifilis (Frengi) : Frengi yüz yıllardan beri bilinen bir hastalıktır. Tedavi edilmezse, ciddi problemlere sebep olur, hatta ölüme sebebiyet verebilecek şekilde vücuda yayılır. Bu hastalık vajina, ağız, rektum gibi belli dokuların hastalıklı dokuyla (frengi çıbanı) teması veya hastalığı taşıyan eşin kanı sonucu bulaşır. Bir kere hastalık bulaştı mı, enfeksiyon kapan yerde aynı zamanda, çıban çıkabilir de, çıkmayabilir de. Çıban 1 – 5 hafta kalabilir, sonra kaybolabilir. Diğer semptomlar geçse de, tedavi edilmediği müddetçe hastalık vücutta kalır. Buna gizli period denir. Yıllar sonra hastalık tüm şiddetiyle baş gösterebilir. Kalp, kan damarları ve sinir sisteminde ciddi hasarlar oluşabilir. Frengi erken döneminde, antibiyotik ile kolayca tedavi edilir. Frengi hamile bir kadından fetusa geçebilir, bazen düşük ve ölü doğumla sonuçlanabilir. Bebek de frengi taşıyarak doğabilir.
- Herpes (Uçuk) Enfeksiyonları : Genital uçuklar virüs sebebiyle olur. Cinsel organların üstünde veya çevresindeki birkaç günde veya haftada geçebilen ağrılı dokulardan anlaşılır. Uçuklar geçtikten sonra bile, virüs vücutta kalır ve tekrar hastalığa sebep olabilir. Nadiren de olsa, uçuklar annede aktif bir enfeksiyon mevcutsa, yeni doğan bebekte ciddi problemlere sebebiyet verebilir. Bebekte cilt enfeksiyonu, sinir sisteminde hasar, körlük, mental gerilik ve hatta ölüm gibi ciddi problemler oluşabilir. Uçuğun tedavisi olmamasına rağmen, acyclovir denen bir ilaç vakaların daha seyrek olmasını ve daha az şiddetli geçmesini sağlayabilir.
- Pelvik Enflamatuvar Hastalık : Sık görülen ve hastalığı geçiren kadınların %15’inde infertiliteye neden olabilen ciddi bir enfeksiyondur. Vajinadan rahim ve tüplere yayılarak yapışıklıklara ve infertiliteye neden olan bu enfeksiyona birçok bakteri yol açabilir. Pelvik enflamatuvar hastalık dış gebeliğe de neden olabilir.
- Üreoplazma ve mikoplazma enfeksiyonları : Yaygın görülen bu mikroorganizmalar yeni doğan bebeğe geçmez. Gebelik dönemindeki enfeksiyonlar düşüğe, erken doğuma ve bebeğin doğum kilosunun düşük olmasına neden olabilirler.
- İdrar Yolu Enfeksiyonları : İdrar yolu enfeksiyonları tedavi edilmediği taktirde anne adayına ve bebeğe zarar verir. Anne adayları, düşüğe, erken doğuma, bebekte gelişme geriliğine ve ani bebek ölümüne neden olan bu enfeksiyonlar açısından gebelik öncesi dönemde değerlendirilmeli ve teşhis edilen enfeksiyonlar tedavi edilmelidir. Gebelik öncesindeki kontrolde anne adayından tüm bu enfeksiyonların değerlendirilebilmesi için gerekli örnekler alınarak testler yapılmalıdır.
Bu enfeksiyonlardan korunmak için ne yapılmalıdır?
Üreme organlarına ait enfeksiyonlar herhangi bir bulgu vermeyebileceğinden, düzenli kontroller çok önemlidir. Kontrol muayeneleri sırasında vajinadan alınacak örnek laboratuvarda tahlil edilerek enfeksiyon varlığında uygun antibiyotiklerle kolayca tedavi edilebilir.
GENİTAL HİJYENİ KORUMAK İÇİN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Kadın genital sistemi cinsel yolla bulaşan bakterilere sürekli direnç gösterir. Fakat genital organların kalın bağırsakla yakın komşu olması buradaki bakterilerin de vajinaya bulaşmasına neden olur. Genital sistemin idrar yolu ile yakın komşu olması bu bölgedeki bakterilerin mesaneye geçmesini kolaylaştırır. Normal şartlarda vajinanın mükemmel savunma mekanizması bakterilerin genital bölgede ve idrar yollarında enfeksiyon yapmasını engeller. Her ay gerçekleşen adet kanaması içerdiği proteinler nedeniyle bakterilerin çoğalması için çok uygun bir ortam oluşturur ve bu nedenle kadınlarda enfeksiyonlar en sık adet döneminde ortaya çıkar.
VAJİNANIN DOSTU: LAKTOBASİLLER
Vajinanın diğer organlara göre en önemli farklılıklarından biri bölgenin zararlı bakterilere karşı savunmasında bizzat kendi bakterilerinin görev almasıdır. Laktobasil adı verilen ve asit ortamda üreme özelliği olan bakteriler vajinanın içinde enfeksiyon yapabilecek diğer bakterilerin çoğalmasına engel olur.
Herhangi bir nedenle laktobasiller azaldığında (enfeksiyon yapıcı bakterilerin vajinayı işgal ederek laktobasillere üstün gelmesi) vajinanın asit ortamı bozulur ve vajinada enfeksiyon kolaylaşır.
Herhangi bir nedenle vajinanın asit ortamı azaldığında (vajinaya uygun olmayan kimyasal maddelerin girmesi, östrojen üretiminin azalması nedeniyle glikojen depoların azalması) laktobasiller azalır ve vajinada enfeksiyon kolaylaşır.
GENİTAL HİJYENİ KORUMANIN YOLLARI
Madde 1
Vajen içini yıkamayın.
Vajina kendini sürekli yenileyen bir organdır. Bu nedenle vajinanın içine bazı maddelerin sokularak 'temizlik' yapılmaya çalışılması vajinada laktobasil/asit ortamının zarar görmesine neden olabilir. Dış genital bölgenizi temizlememizde bir sakınca yoktur.
Madde 2
Tuvalet sonrası temizlikte temizliğin önden arkaya (vajinadan anüse doğru yapılması) çok önemlidir.
Madde 3
Genital bölge kuru olmalıdır. İç çamaşırınızı günlük değiştirmek, naylon yerine pamuklu iç çamaşırı tercih etmek, dar pantolon, çorap ve iç çamaşırı kullanmamakla bunu sağlayabilirsiniz.
Madde 4
İdrar yapma ihtiyacı ortaya çıktığında ertelenmemelidir.
Madde 5
Tam hazır olunmadan (yeterli kayganlık oluşmadan) ilişkiye girilmemelidir. Gerekirse doktor önerisine göre kayganlaştırıcı ilaçlar kullanabilirsiniz.
Madde 6
Adet kanaması döneminde dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Vajinal tamponların kullanımında dikkat edilmesi gereken en önemli nokta tamponun sık değiştirilmesidir.
Vajinal tamponlar uygun kullanıldıklarında vajinanın doğal ortamını bozmaz. Ancak uzun süre vajina içinde kaldığında bu tamponlar, hayatı tehdit eden enfeksiyonlara bile neden olabilirler.
Madde 7
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar açısından risk altında olan biriyle cinsel ilişkiye girdiğinizde eşinizin prezervatif kullanmasını istemek en doğal hakkınızdır. Unutmayın cinsel yolla bulaşan hastalıklar erkekten kadına daha çok bulaşırlar.
Madde 8
Ağda ve jilet genital kılların giderilmesinde oldukça etkilidir. Lakin bu iki yöntem köklerin enfeksiyonunu kolaylaştırır ve genital bölgenin daha kolay tahriş olmasına neden olur.
Madde 9
Tuvalette dikkat edilmesi gerekenler;
Klozet kapağının üzerine serilen tek kullanımlık kağıtlar ülkemizde de giderek yaygınlaşmakta ve hatta büyük marketlerde bu kağıtlar herkesin cebinde taşıması için uygun bir şekilde paketlenmiş olarak satılmaktadır. Bu kağıtları mutlaka kullanmalısınız.
Madde 10
Her kadın düzenli olarak jinekolojik muayeneden geçmelidir.